Ne kadar gerçek o kadar hayal!

26 Nisan 2011 Salı

Doğru İsim: Kimliksiz

Birçok yabancı film, ülkemizde muhteşem yaratıcılıkta isimlerle vizyona girdi. Hemen bu haftalardan örneklere bakalım: Rabbit Hole-Mutluluğun Peşinde, Source Code-Yaşam Şifresi...Tüketiciyi bilgilendirmek birinci görev. Daha isimden ne beklememiz gerektiğini  anlayalım istiyorlar heralde. Bu hafta vizyona giren Unknown da bu furyadan nasibini almış: Kimliksiz.


İyi oyunculardan kurulu olan kadrosuyla ( Liam Neeson, Diane Kruger, January Jones, Aidan Quinn, Frank Langella) ilgi çeken bir yapımdı Unknown. Genel beklenti şuydu: Jason Bourne ile Taken’ın buluşması. Liam Neeson Paris’i dövdükten sonra biraz da Berlin’i dövecek...

Sonuçsa hayal kırıklığının sadece biraz üzerinde ki onun da ana sebebi oyuncu kadrosunun hatırı.

Gerçekten elimizde “kimliksiz” bir film var. Yönünü kaybetmiş, genelde raslantılarla ilerleyip, çözülen bir hikaye. Yakalanmış çok iyi noktalar,etkili elemanlar olmasına rağmen kesinlikle onların üzerine gidilmemiş hatta aksine en olmamış, olmaması gereken noktalara yoğunlaşılmış.

Ağabeyimiz karısıyla Berlin’e gelir ve kaza geçirir. Dört gün süren komanın sonunda uyanır ama artık hem karısını hemde kimliğini kaybetmiştir. Buraya kadar her şey güzel fakat hikayenin çözümü sırasında bütün kritik hamleler Diane Kruger’ın karakterinden geliyor: Adam öldürüyor, arabayla takip yapıyor ve hep Liam Neeson’ın canlandırdığı Martin Harris’i  kurtarıyor. Çok yersiz, anlamsız ve inandırıcılıktan tamamen uzak.


İşin enteresan tarafı filmi çok daha iyi noktalara getirecek, hikayeyi bütünleyecek ve inandırıcılığı arttıracak karakterler de hikayede mevcut. Eski Stasi ajanı ve Frank Langella’nın karakteri hangi akla, mantığa dayanarak bilinmez ama çok silik kalmış. Bütün filmi bambaşka boyuta taşıma kapasitesi olan bu iki karakterin üzerinde durulmaması gerçekten çok yazık.


Kısaca olmamış bir film diyebiliriz Unknown için. Her ne kadar gişede fena olmayan bir hasılat yapsa da, benim gibi Liam Neeson fanatiği değilseniz gitmeniz için hiçbir neden yok çünkü daha iyileri var: İzlemediyseniz Jason Bourne serisini veya Taken’ı izleyin.  



Hiç yorum yok: