Ne kadar gerçek o kadar hayal!

26 Temmuz 2011 Salı

Kubbenin Altında

Stephen King'den bin küsur sayfalık bir macera.


Küçük bir Amerikan kasabası olan Chester's Mill nereden geldiği belli olmayan bir kubbe tarafından kuşatılıp, kapatılıyor. Ne dışarı çıkmak mümkün ne de içeri girmek!


King en iyi yazdığı konuları bir araya toplamış adeta: Bir nevi kıyamet, küçük bir kasaba ve birçok karakter...


Hikaye, her ne kadar kubbe gibi doğa üstü, fantastik bir ögeyle başlasa da içeride yalanlar ve iktidar mücadelesi gibi insan kaynaklı olaylarla devam ediyor. King'e özgü garip yaratıklar falan bekliyorsanız, yanılırsınız.

King okuyanlar bilir: Randall Flagg birçok kitapta karşımıza çıkar ve kötülüğün vücut bulmuş halidir adeta. Kubbenin altında, Flagg gibi büyülü güçleri olmasa da en az onun kadar kötü bir karakter var; hatta daha da kötü çünkü daha gerçek: Koca Jim Rennie! Bu kullanılmış otomobil satıcısı ve belediye meclis üyesi King romanları içindeki en karmaşık ve etkileyici karakterlerden.


Kubbenin Altında romanının eksik yönlerinden biri kahramanlarımız sayılabilecek Barbie ve Rusty'nin silik kalması. Ya da şöyle söyleyeyim: King hikayeyi oluştururken kötülere ve kötülüklere o kadar çok odaklanmış, o kadar iyi detaylandırmış ki iyiler kara kalem ile çizilmiş gibi kalmış.

Günümüz Amerika'sına ve politik duruşuna göndermeler, taşlamalar yapsa da insan ve insandaki nedensiz, amaçsız kötülük üzerine bir roman Kubbenin Altında.

Not: Bütün roman boyunca Kara Kule efsanesine bir gönderme bekledim ama yoktu sanırım. Okuyup da fark eden olursa lütfen bilgilendirsin.

Hiç yorum yok: