Ne kadar gerçek o kadar hayal!

9 Şubat 2012 Perşembe

Shame

Baştan +18 ibaresini yerleştirmekte fayda var. Sonra " Vay efendim! Devamlı pipi seyrettik! Yok böyle seks sahnesi de olurmuymuş, resmen porno bu! " falan demeyin. Eğer cinsellik ve çıplaklığa alerjiniz varsa kesinlikle uzak durun. Bu son uyarıdır...


Cannes'dan ödülle dönen Hunger'dan beri beklediğim bir projeydi Shame. Steve McQueen ve Michael Fassbender yine bir arada. Cinsel problemleri olan, sapıklık sınırlarında gezinen bir New York'lunun hikayesi.


Fassbender hafiften Bret Easton Ellis karakterlerini hatırlatan Brandon rolünde, Carey Mulligan ise sıkıntılı küçük kız kardeş...


Özel ve yaşanması gereken bir film Shame bu yüzden hikayeyi fazla anlatmayacağım ama içeriği itibariyle de tartışılacak çok noktası var Shame'in: Cinsellik,pornografi,ahlak ve ilişkiler... İzledikten sonra mutlaka birileriyle konuşmak isteyeceksiniz.


Bu kışkırtıcı hikayenin altında Steve McQueen ders kitaplarına girebilecek bir yönetmenlik yapmış. Teknik birkaç ayrıntıya değinmek isterim: Film vurucu açılış sahnesinin hemen ardından izleyiciyi yay gibi geren ve Brandon karakterini eksiksiz sunan " non-linear " bir sekansla devam ediyor. Teknik olarak izlediğim en iyi açılışlardan biriydi. Bu sekansın benzerini " 2. act'dan 3. act'a " geçerken de görüyoruz, sapkınlık ve utanç deliğinin dibine doğru yolculuk yaparken Brandon. Dvd'si çıkınca tekrar tekrar izlenecek, ameliyat edilecek ve çok şey öğrenilecek sahneler...

Teknik ukalalıkları bir kenara bırakırsam şöyle devam etmem lazım Michael Fassbender filmde her şeyiyle oynamış, yanlış anlaşılma olmasın tam anlamıyla her " şeyiyle "oynamış. Hakkını teslim etmek lazım. Akademiye de saygılarımı sunuyorum, adaylığını yemişsiniz.

Sonuç olarak Shame konu olarak son derece provakatif; sinemasal olarak derslik, özel bir film. İzleyin, konuşun, tartışın...

Hiç yorum yok: