Ne uzar, ne kısalır! Tam Soderbergh'in son dönemine uygun...
Kedi-fare, kurban, intikam denklemleri içinde bir film Side Effects. Psikiyatri ve farmakoloji dünyası içinde izleyeni önce biraz sağa götürecek sonra biraz sola ama nihai nokta her zaman para! Rooney Mara'nın canlandırdığı kızımız depresyondadır hatta intihara meyillidir. Kocasının hapisten çıkmasıyla Jude Law'un canlandırdığı psikiyatrdan yardım almaya başlar ve olaylar gelişir.
Son derece tahmin edilebilir hikaye Soderbergh'in anlatımıyla belli bir standardı yakalamış ve iyi bir seyirlik olmuş. Hikayenin ilk act'ının biraz yavaş olduğu aşikar bence bu nedenden, süspensi biraz daha arttırmak adına Soderbergh filmi, hikayenin kilit noktasından bir sahne ile başlatmayı tercih etmiş. Yeterli mi? Nispeten...
Filmin akılda kalıcı olmasını sağlayan başlıca neden Rooney Mara'nın oyunculuğu ve güzelliği. The Girl with the Dragon Tattoo'dan sonra bir kez daha sınırda dolaşan bir karakter tiplemesinin hakkını vermiş. Diğer bütün karakterler ise ne yazık ki yüzeysel ve hatta yapmacık. Hele Zeta-Jones'un canlandırdığı Dr. Siebert karakteri tam içler acısı. Buradaki durum bana The Dark Knight Rises'daki Marillon Cotillard'ı hatırlattı. Sanki bütün çekimlerde uyarılmış aman düşük oyna! Aman belli etme! vb... İyi bir film ile ortalama bir film arasındaki fark da bu eksikler zaten.
Son dönemdeki bütün filmlerinde olduğu gibi Soderbergh görüntü yönetmenliğini de kendi üstlenmiş. Yine bol bol sıcak renklerin kullanıldığı güzel kareler mevcut.
Sonuç olarak Side Effcets akmaz-kokmaz ama geride de çok bir kalıntı bırakmayacak bir film olmuş. Denenebilir, kesinlikle sıkmaz ama o kadar.